Skip to main content

Dünyamız her gün, biz farkında olmasak da değişiyor. Ancak son yıllardaki değişim o kadar bariz ki mevsimlerin nasıl değiştiğini fark edebilir duruma geldik.

İklim değişikliği, küresel ölçekte birçok sektörü etkilerken, son dönemde gündeme gelen bir konu da kahve üretimi üzerindeki olumsuz etkiler oldu. Uzmanlara göre, Arabica türü kahvenin üretimine uygun topraklar 2050 yılına gelindiğinde yarı yarıya azalacak. Bu durum, özellikle Vietnam, Hindistan ve Orta Amerika gibi kahve üretimi yapılan bölgeleri olumsuz bir şekilde etkileyecek.

Kahve Çekirdekleri Değerlenecek

İklim değişikliği; kuraklık, sel ve hastalıklar gibi etkilerle birlikte kahve bitkisini tehdit ediyor. Humboldt Üniversitesi’nden Christian Bunn’a göre, küresel iklim değişikliği verileri, Arabica kahve üretimine uygun toprakların 2050’de yarı yarıya azalacağını öngörüyor. Bu durumun, geçim kaynağı kahve tarımı ve ticareti olan ülkeleri son derece etkileyeceğini söylüyor. Bunn’a göre, kahve fiyatları bu olumsuz etkilerle birlikte 2050 yılında %25 artacak. Bu da diğer ürünlerin fiyatlarının düşmesiyle birlikte kahvenin daha da pahalı hale gelmesine neden olacak.Ancak, bu durumdan en çok etkilenecek olanlar sadece kahve üreticileri değil; aynı zamanda kahve severler de olacak. İklim değişikliği, kahve üretimini zorlaştırarak talebin karşılanmasını güçleştirecek ve bu da kahve fiyatlarının yükselmesine yol açacak. Dünya genelinde her gün tüketilen iki milyar fincan kahve, bu olumsuz etkilerden nasibini alacak gibi görünüyor.Elisa Frank adlı bir araştırmacının, Meksika’nın Chiapas bölgesinde yaptığı çalışmalar, iklim değişikliğinin kahve üreticilerini nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor. Artan sıcaklık, şiddetli yağışlar, kasırgalar ve toprak kaymaları gibi olaylar, kahve plantasyonlarına büyük zarar veriyor. Bu sorunlar sadece Meksika ile sınırlı değil; Güney Amerika, Asya ve Afrika’da da benzer sorunlarla karşılaşılıyor.

Kahveyi Kurtarmak İçin

Dünyada en çok tüketilen bitkilerden birini kurtarmak için çözüm arayışları devam ediyor. Dayanıklılığıyla bilinen Robusta çekirdeği, iklim değişikliğine daha iyi adapte olabilir. Bu durumda, damak tadımızın Robusta’ya olan ilgisinin artmasıyla kahve krizinin önüne geçilebilir. Ayrıca, bazı araştırmacılar Arabica bitkisine dayanıklılık kazandırmak amacıyla Robusta ile melez bitkiler üretme üzerine çalışmalar yürütüyor.Ancak bu çözümler, ekosistemin doğal olmayan yollarla değişmesi yüzünden sorunlara yol açabilir. Ayrıca tüketici olarak damak tadımızın da değişmesine neden olabilir. Arabica’nın karmaşık tat profili, onu daha çekici kılan bir özellikken, bu özellik iklim değişikliği ve diğer olumsuz etkilerle birlikte zorlanabilir.Dünya genelinde 25 milyon kahve üreticisinin geleceği belirsizliğini korurken, sektörde yapılan çalışmalar ve çözüm arayışları, kahve krizinin çözümüne yönelik umutlarını sürdürüyor. Ancak, bu sorunların karmaşıklığı ve küresel boyutta etkileri göz önüne alındığında, uzun vadeli çözümler bulmak için daha fazla çaba sarf edilmesi gerekecek gibi görünüyor.