Skip to main content

Helena Coffee, dronları çiftlik prosedürlerine başarılı bir şekilde entegre ederek, kahve üretimi inovasyonunda başarılı bir şekilde öncü olmaya devam ediyor. Bu sayede çevre kirliliğini azaltmak ve üretim verimliliğini artırmak adına başarılı gelişmelere imza atıyor. Helena Coffee, kahve endüstrisinde düşünce lideri ve öncü olarak tanınmaktadır. Drone teknolojisini tarımsal yönetime sokarak, süreci ustaca ilerletmeye başladı. Tarım ve teknolojinin kesişimi olan bu nokta, tüm çiftçilik faaliyetlerinde kayda değer bir dönüşüm başlattı.

Hassas Tarım
Kahve tarımında kullanılan dronlar, her geçen gün daha fazla gelişiyor. Gelişmiş sensör ve görüntüleme kapasiteleri, mahsuller hakkında gerçek zamanlı veriler toplanmasına olanak tanıyor.

Bu gelişen dronlar, görünür, termal veya yakın kızılötesi spektrumlarda yüksek çözünürlüklü görüntüler yakalayabilen çok spektrumlu sensörlerden oluşan yükleri taşıyabiliyor. Bu sayede mahsul kanopisinin ayrıntılı bir görünümü sağlanabiliyor. Ayrıca diğer sensörler sayesinde ek teşhis yetenekleri sağlıyor.

Ek teşhisler, hastalıkların erken teşhis edilmesine olanak sağlıyor. Bazı hastalıkların görünür olmayan spektrumlarda ışığın yapraklarına yansımasını tespit edebilen dronlar, hastalık belirtisi gösteren bitkileri, erken teşhis edebiliyor. Böylece çok geç olmadan erken tedaviler başlayarak hastalıkların yayılmaması sağlanabiliyor.

Havadan Püskürtme
Gelişmiş tarım dronları, gübre, böcek ilacı veya diğer gerekli tedaviler gibi mahsulün büyümesi için hayati önem taşıyan unsurları yüksek verimlilik ve hassasiyetle dağıtabiliyor. Drone uygulaması, aşırı uyguamanının ve israfın önüne geçiyor.

GPS ve bir yazılım kombinasyonu ile kontrol edilen dronlar, kahve bitkilerinin çeşitliliğine, hastalığına veya verimine göre otomatik veya manuel olarak yönetilebiliyor. Hassas bir şekilde kalibre edilmiş sistemi ile dronlar, alan başına gerekli olan çözelti miktarını otomatik olarak hesaplayabiliyor. Böylece bitki yeterli ve gerekli tedaviyle karşılaşıyor.

Kimyasalların aşırı kullanımının azaltılması, hem maliyeti azaltır hem de çevresel ve ekolojiketkiyi de azaltır. Böylece toprak bütünlüğü korunur ve ekosistemdeki faydalı organizmalar gereksiz yere etkilenmez.

Aşırı gübre ve böcek ilacı toprak bütünlüğüne ve verimine zarar vermektedir. Ayrıca bu kimyasalların çiftçilere doğrudan nüfuz etmesi de engellenmiş oluyor.

Sulama Yöntemi
Termal sensörleri sayesinde dronlar, tarlanın kuru ve daha fazla suya ihtiyaç duyan alanlarını tespit ederek kahve bitkisi için optimum koşulları sağlıyor. Böylece fazla su kullanımı engellenmiş olup, kaynaklar korunmuş oluyor.

Mahsul İzleme
Büyük kahve tarlalarının manuel olarak izlenmesi zor olabilmektedir. Ancak dronlar kısa sürede geniş alanları tarayarak mahsulün büyümesi ve sağlığı hakkında verileri topluyor. Çiftçiler bu bilgiler sayesinde daha hızlı ve daha bilinçli kararlar alabiliyor. Böylece mahsul miktarı ve kalitesi artıyor.

Dikim ve Toprak Analizi
İzleme ve ilaçlama dışında dronlar, dikim ve toprak analizi de yapıyor. Bazı üst düzey dronlarözel ekim mekanizmalarıyla minimum insan gücüyle ekim işlemi tamamlayabiliyor. Besin dolu kapsüllerin içine yerleştirilen tohumlar, dronlar tarafından taşınıyor ve GPS veya sensörleri sayesinde önceden tanımlanmış bölgelere hassas bir şekilde yerleştiriliyor.

Öte yandan, dronlar toprak analizi alanında dalgalar yaratıyor. Toprağın bileşimi, nem içeriği ve sıcaklığının yanı sıra saha topoğrafyasını ile ilgili ayrıntıların verilerini de oluşturabiliyor. Böylece çiftçiler uygun gübreleme ve sulama stratejileri oluşturabiliyor.

Doğal afetler veya hastalık salgınları durumunda, dronlar hasarı hızlı bir şekilde tespit edebiliyor. Yaptığı değerlendirmeler sonucunda hızlı hafifletme stratejileri belirleyebiliyor.

https://www.helenacoffee.vn/drones-in-coffee-farming/
https://www.baristamagazine.com/exploring-the-potential-of-drones-in-coffee-production/